13 Ağustos 2008 Çarşamba

Fatih Altaylı'dan Dinç Bilgin ve Aydın Doğan'a ağır eleştiri


Ciner Grubu'nda gazete hazırlıklarını sürdüren Fatih Altaylı, Zaman gazetesinde çıkan Dinç Bilgin röportajına ağır eleştiri getirdi. Habertürk sitesinde yeralan yazıda şu ifadeler yeraldı,''Erol Simavi gibi hakiki bir gazeteci patron Dinç Bilgin"in yöntemlerine ayak uyduramadığı için bu sektörden çıkmak zorunda kaldı. Aydın Doğan onun sayesinde “Büyük gazete patronu” olabildi. Medya eliyle güç simsarlığını Dinç Bilgin başlattı, Aydın Doğan daha iyisini yaptı. Aydın Doğan"ın medya genetiğinde Dinç Bilgin kromozomları vardır. Dinç Bilgin"in Türkiye"ye nelere mal olduğunu hiç ama hiç unutmayın''
FAtih Altaylı'nın yazısı şöyle:

Türk medyasını çürüten genler

Dinç Bilgin Efendi, yine sağda solda röportajlar veriyor.
Şirinlikler yapıyor.
Sahte belgelerle Sabah’a el koyulmasına neden olan ve TMSF’ye verdiği belgeler sahte çıktığı için İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'nın hakkında “Sahtecilikten” 8 yıl hapis istemiyle dava açtığı Dinç Bilgin.
Ama tabii yine de iyi bir hizmet yaptı.
Sahte belgelerle de olsa, Sabah’ı iktidara kazandırdı.
Bu nedenle olsa gerek, borçlarında indirim yapılacakmış.
Bir dönem “Kara gün dostu” dediği adama sahte belgelerle kazık attı.
Şimdi bir zamanlar “O... çocukları” dediği adamlarla birlikte.
Yarın onlarla da kanlı bıçaklı olacağından kimsenin şüphesi yok.
Dinç Bilgin’in şahsiyeti hakkında en iyi bilgiyi eski bir avukatından aldım aslında. Bir gün avukatıyla birlikte TMSF’ye gidiyorlar.
Dinç Bilgin yol boyunca TMSF Başkanı'na ve yöneticilerine sövüp duruyor.
Binaya girerlerken avukatı uyarıyor, “Dinç Bey, içerde böyle davranırsanız ben çıkar giderim. Sonuçta siz bu adamlara borçlusunuz.”
Dinç Bilgin TMSF’cilere bir küfür daha savuruyor ve avukatına “Merak etmeyin” diyor. Ahmet Ertürk’ün odasına girdikleri zaman Dinç Bilgin’de müthiş bir değişim.
Boynu hafif bükük. Ezik, zavallı bir adam. Konuşurken gözlerinde yaşlar oluşuyor. İçinde bulunduğu sıkıntıları anlatıyor, ne kadar hatalı olduğunu, kandırıldığını söylüyor. Aman diliyor.
Görüşme bitiyor. Çıkıyorlar.
Dinç Bilgin avukatına dönüyor, “İyi miydim?” diye soruyor.
Avukat şaşkın “Çok iyiydiniz. Şaşırdım” diyor.
Dinç Bilgin gerçeği açıklıyor, “Ben İngiltere’de iki yıl drama dersi aldım. Yönetim biliminin bir parçası olarak. Çok iyi oynarım” diyor.
Dinç Bilgin’in özü bu.
Yavuz Semerci’nin dediği gibi elinden tutan herkesi satmış, kullanıp atmış birisi. Şimdi yine ortalıkta.
Büyük ihtimalle Aydın Doğan’ın Rekabet Kurulu kararı gereği elinden çıkarmak zorunda olduğu Vatan’a yeni paravan olacak.
Onun hazırlığını yapıyor.
Hiç unutulmasın ki, Türk basınında yozlaşma, ahlaki değerlerin erozyonu Dinç Bilgin’le başladı.
Erol Simavi gibi hakiki bir gazeteci patron Dinç Bilgin’in yöntemlerine ayak uyduramadığı için bu sektörden çıkmak zorunda kaldı.
Aydın Doğan onun sayesinde “Büyük gazete patronu” olabildi.
Medya eliyle güç simsarlığını Dinç Bilgin başlattı, Aydın Doğan daha iyisini yaptı.
Aydın Doğan’ın medya genetiğinde Dinç Bilgin kromozomları vardır.
Dinç Bilgin’in Türkiye’ye nelere mal olduğunu hiç ama hiç unutmayın.
netgazete

Hiç yorum yok: