2 Ağustos 2008 Cumartesi

'Türkiye'de Haber Kanalı Yok'


Sabah gazetesi yazarı Hıncal Uluç, NTV, CNNTURK ve Habertürk'ün haber kanalı olmadığını belirterek haber kanalının nasıl olması gerektiğini yazdı.

Haber Kanalı!..

HAYIR ne NTV, ne CNN Turk, ne de HaberTürk haber kanalı değil..

Haber kanalı demek, açtığınız anda kafanızdaki soruyu yanıtlayan kanal demektir.

"Ne olmuş?.."

Açın bu kanallardan birini.. Haber saatini beklemek zorundasınız.. Sizin açtığınız saat onların umurunda değil..

Oysa günün hangi saatinde açarsanız açın, CNN'i, ya da BBC World'ü en geç 3 dakika içinde kafanızdaki sorunun yanıtını almış, bu arada dünyada belli başlı neler olmuş öğrenirsiniz..

Bunu sağlayan şey, alt yazılardır..

Haber kanalı demek, 24 saatin 24'ünde de durmaksınız haber veren kanal demektir. Bunu alt yazı sağlar. Ekranda hangi program olursa olsun, alt yazı haberleri durmadan geçer..

Bunun kanala faydası da olur..

"Fransa Turu'nu kim kazandı" diye açıp beklerken alt yazıyı, ekrandaki programa takılıp kalabilirsiniz.

Peki bizim sözüm ona haber kanalları bunu niye ilke haline getirmezler, bilen var mı?.. Bana izah edecek olan var mı?.

"CNN ve BBC World enayi de ondan" diyecek var mı?..

yahoo&google

İNTERNETTEKİ GAZETELER NE KADAR HABERCİ OLACAK?

Vatan yazarı Haşmet Babaoğlu, gazetelerin internet sayfaları üzerine bir yazı kaleme aldı.


Haşmet Babaoğlu / VATAN

Gazetelerimizin internet sayfaları ve biz


Geçenlerde bir gün... Bizim gazetenin internet sayfasını açmış bakıyorum.

O da ne!

“Flaş transfer: Fatih Tekke Beşiktaş’ta” yazıyor.

Allah Alah, benim bildiğim böyle bir şey yok! Neyse ki tam karşımda Spor Servisi Müdürümüz İbrahim (Seten) var. Ona soruyorum.

Hiç duraksamadan “Söz konusu bile değil” diyor! Zaten bizim spor sayfalarımızda böyle bir haber yer almıyor. İbrahim sansasyonel ve yalan habere hiçbir zaman yüz vermez, bilirim.

Ama her ihtimale karşı kendi kaynaklarını arıyor İbrahim böyle bir transferin Beşiktaş’ta konu dahi edilmediğine dair bilgisini tazeliyor.

İyi de bu haber bizim gazetenin internet sayfasında “flaş”lanıp duruyor!

Sonra başka gazetelerin internet sayfalarına bakıyorum. Nerdeyse hepsinde aynı haber.

Belli ki okunur, tıklanır, reyting yapar diye her gazetenin internet sayfası bir kaynaktan aldığı bu garip haberi sayfasına taşıyıvermiş...


***


Bu olayın üzerinden 4-5 gün geçti.

Dün baktım, internet sayfamızda Tekke’nin Beşiktaş’a transfer haberi yer almayı sürdürüyordu üstelik hemen yanında aynı futbolcunun Fenerbahçe’yle takas edileceği haberi duruyordu.

Bunu neden yazıyorum.

Kimseyi eleştirmek için değil!

Bizim gazetenin ve başka gazetelerin internet sayfalarını yapan ve yöneten arkadaşların emeğini ve başarısını küçümsemek gibi bir niyetim de yok!

Ama artık bir durum saptaması yapmanın zamanı geldi!

Gazetelerin geleceği internette!

Bu kesin!

Ama internetteki gazeteler nasıl olacak ne kadar güvenilir, ne kadar ciddi, ne kadar haberci olacak? İşte orası karışık!

Çünkü internette gazete sayfası yapmak tıpkı televizyonda program yapmak gibi bir reyting tuzağının içine düşmek anlamına geliyor.

Hatta internetin ölçülebilirlik katsayısı ve özellikleri televizyonla kıyaslanamayacak kadar fazla.

O halde ne yapacağız?

İnternette “tıklanma” şehvetine kapılmadan gazete yapmak mümkün mü?

Külahımızı önümüze koyup bütün bunları düşünmemiz gerekiyor. Yoksa okura çok yazık olacak!


***


New York Times 5 yıl sonra sadece internette yayınlanacak!

Ancak şunu biliyoruz ki, internetteki NYT de tıpkı basılı NYT gibi olacak. Ciddi, ağırbaşlı, prestijli ve haberci!

Peki bizim gazeteler için aynı durum söz konusu olabilir mi?

Şimdilik bu sorunun cevabı olumsuz!

Hangi gazetemizin internet sitesini açarsanız açın, “günün en çok okunanları” listesinde kolay kolay ciddi bir haber ve yoruma rastlayamazsınız.

Pespaye magazin, beş para etmez polemikler ve gerçek olduğu kuşkulu sansasyonel haberler dolduruyor bu listeyi.

Bir örnek daha vereyim. Geçen ay kimi büyük gazetelerimizin internet sayfaları Batı kaynaklı bir fotoğraf dizisini yayınlayarak büyük reyting yaptı. Günlerce sayfalarında kaldı o fotoğraflar.

Neydi o fotoğraflar? Sarhoş genç kızların sersefil görüntüleri!


***


Şimdi soruyorum.

İnternet güzel, internet harika!

Hepsi bir yana kendimden örnek vereyim: Epeydir yalnız gazeteleri değil, kitapları bile internetten okumaya başladım.

O yüzden internet sayfalarının reklam alım gücünün artmasından büyük keyif alıyorum.

Ama bir yandan da endişeleniyorum geleceğin internet gazeteciliği böyle mi olacak diye...

En rezil merakları kışkırtmaya yönelik haberler sırf çok “tıklanıyor” diye doğru haberciliği ve sağduyulu yorumculuğu ezip geçecek mi?

Yavşakların sayısı çoğalacak, okurlarına cidden farklı şeyler anlatmaya çalışanlar yavaş yavaş ortadan yok mu olacak?

Eğer öyleyse, vah bu gazeteciliğin ve gazetelerin geleceğine!