2 Haziran 2008 Pazartesi

Sen esmeyi seviyorsun, bense esintiyi…

Siyaha geri dönüşte bahsediyor Amy Winehouse en siyah sesiyle başlıktaki sözlerden. Esmeyi seven bir iktidarsal yapıdan ve esintisiz duramayan bir millet olmaktan bahsedeyim bende. Harcım değil ama 1950 sonrası çoğulcu sistemde durgun, dengeli dönemlerimizi çıkarmalarını ve muhasebe etmelerini isterim siyaset analizcilerinden. Sakin, durağan olamıyoruz her nedense, erken doğum yapan çocuk gibiyiz biraz. Hep bir şeylerimiz eksik, hep dikkat çekme çabası, hep yaramaz olma durumu. 1950 ve sonrasını bayram kabul edenler, hazırlıksız çoğulcu yapının bu ülkeye neler kaybettirdiğini iyi muhasebe etmeleri gerekir. Portekiz ve Yunanistan örnekleri karşımızda duruyor. Geciken ama kanıksanmış çoğulculuklar daha sağlamsal temelleri attırabiliyor demokrasi sancılarında. Bizde ise durum orta da çark böyle dönecek gibi. Denge arayışları en masumane deyimle 5-6 yılda bir bu ülkede esecek. Birileri esmeyi sevecek, birileri esintiyi. Bize katkısını soruyorsanız yanıtım; “Kronikleşmiş bir böbrek ağrısı gibi kalır” esen yelde en sancılısından.