16 Ocak 2010 Cumartesi

Anthony Giddens: Zaman ve Mekansal Boyutta Küreselleşme

Giddens küreselleşmeyi zaman ve mekan bağlamında ele almaktadır. Modern çağ
öncesinde toplumlar kendi yaşamlarını zaman ve mekansal açıdan belirli bir coğrafi
bölgeye bağlı olarak düzenlemekteydiler. Modern çağ öncesinde zaman kavramı
insan toplumlarının yaşadığı yöreye ilişkin olarak belirlenmişti. Yıllık veya günlük
olarak “zaman” kavramı genelde rutin olarak tarımsal faaliyetlere başlanılması ve
bitirilmesine ve güneşin doğuşu ve batışına göre belirlenmişti. Geleneksel toplumlarda
zamanın belirlenmesi için ne bir teknolojiye ne de bir saate gereksinim vardı.
Aynı şekilde, Giddens’a göre, toplumsal ilişkilerde belirli bir coğrafi mekana bağlı
olarak belirlenmekteydi. Modern çağ öncesindeki toplumlar kendi içine kapalı oldukları
için ilişkiler daha çok yüzyüzeydi ve kitle iletişim araçları pek gelişmediğinden
başka mekanlardaki insan toplumlarını ne etkileyebiliyor ne de onlardan etkilenebiliyordu.
Giddens’a göre, küreselleşme ile birlikte gerek zaman kavramı ve gerekse mekan
kavramı belirli bir bölgeye bağlı olmaktan çıkmakta ve bütün dünya toplumlarının
ortak kullanımı haline gelmektedir. Özellikle Greenwiçh ile birlikte herkezce geçerli
sayılabilen bir zaman kavramı (dakika, saat, gün ve yıl) dünyanın her tarafında yerel
olmaktan çıkartılmış ve küreselleşmiştir. Yine aynı şekilde teknolojinin gelişmesi,
üretimin artışı ve küresel iletişim araçlarının yaygınlaşmaya başlaması toplumsal
ilişkileri mekansal anlamda yerellikten çıkarmış küreselleştirmiştir. Artık günümüzde
insanoğlu kendi yöresi ile ilgili olmayan bir konu hakkında bilgi sahibi olabilmekte
ve dünya sorunları üzerine tartışabilmektedir. Örneğin, Türkiye de bulunan
bir birey yabancı bir ülkenin parasını taşıyabilmekte, bozdurabilmekte veya
başka bir ülkenin para birimine dönüştürebilmektedir. Bu da göstermektedir ki toplumsal
ilişkilerin kendisi de içinde bulunduğu yerellikten çıkmakta ve küresel ilişkilerin
bir parçası haline gelmektedir.

Günümüzde bireyler, belirli bir davranış içerisinde bulunurken artık yerel düşünmemekte
küresel oluşumları da hesaba katmaktadır. Bu bir anlamda insanların düşünümsel
olarak yerel ve küresel gelişmeleri hesaba katması ve buna göre günlük
yaşama yön vermesi demektir. Örneğin, tatil için başka bir ülkeye giden bir turistin
dünyada olup bitenleri izleyebilmesi, dünya borsalarındaki son gelişmeleri merak
edebilmesi, kaldığı otele ödeyeceği ücret nedeniyle döviz alım-satımı ile ilişkili ne
kadar zararı olabileceğini hesap edebilmesi, güneşin altında fazla kaldığı taktirde
bunun deri kanserine neden olup olmayacağını düşünebilmesi, tatil dönüşü uçak
şirketinin uçuşunu erteleyip ertelemediğini merak edebilmesi günümüz bireyinin
yerel ve küresel boyutta düşünümsel bir şekilde hareket ettiğini açıkça göstermektedir.

Hiç yorum yok: