5 Ağustos 2008 Salı

CHOMSKY: Dev küçük adam


Prof. Dr. Ayhan SEZER
Mersin Ünv. Fen - Edebiyat Fakültesi Dekanı


Bugün 21. yüzyılın başında dilbilim tepesine çıkıp baktığımızda ne görüyoruz? Beğenen için de beğenmeyen için de bütün ufku kaplayan kişi Yahudi Noam Avram Chomsky'dir. Noam Avram Chomsky, hangi açıdan bakılırsa bakılsın, çağımızın en önemli isimlerinden birisidir. Bu yargıyı kanıtlamak için üç temel gözlemi belirtmek yeterli olacaktır: Birincisi, Noam Avram Chomsky, İncil ve Karl Marks’ın da olduğu bir listede en çok atıf alan sekizinci isimdir. Günümüzde yaşayan kişiler arasında ise açık ara birinci isimdir. Chomsky’nin önemini vurgulayan ikinci gerçek de, Chomsky’e karşı olanların de kendi yerlerini belirlerken daha çok Chomsky’nin konumuna dayanır görünmeleridir. Üçüncü gerçek ise, Chomsky’i bilimsel açıdan eleştirenlerin kendilerine bir konuşma ya da yazma zemini bulmalarının hemen hemen olanaksız olmasıdır. Bu zemin bulunsa bile, seslerini çok az sayıda kişiye duyurabilmektedirler.
Hiç kuşku yok ki Chomsky çağımızın en önemli isimlerinin başında gelmektedir. O, büyük kitleler için tartışmasız dilbilimin dahi ismidir. O, tartışmasız ABD karşıtı isimlerin başında gelmektedir. Onlarca kitabı, yüzlerce yazısı, sayısız söyleşileri vardır. Onun bitmek tükenmek bilmeyen enerjisi, neredeyse insanüstü ölçülere varmış gibidir. Yahudi Noam Avram Chomsky, yüzyıla damgasını vurmayı başarmıştır. İnternet arama motorlarından “alltheweb.com” ile “Avram Noam Chomsky” arandığında 63.100, “Noam Chomsky+Linguistics” arandığında 422.000, sadece “Noam Chomsky” arandığında 15.300.000 (on beş milyon üç yüz bin) adres verilmektedir (16.09.2007). Böylesine bir devin adının dilbilim ile birlikte anılması, dilbilimin bilimsel saygınlığını artırıyor mu acaba, diye düşünmemek elde değildir. Öyle ya, günümüzde başka hiçbir bilim, Chomsky çapında bir temsilciye sahip değilmiş gibi görünmektedir.
Günümüzde dilbilimcilerin en rahatlıkla ve güvenle yapacakları işlerden biri Chomsky çizgisinde ilerlemek olacaktır. Zaten öyle de oluyor. Dünyanın dört bir köşesinde binlerce dilbilimci, Chomsky’nin 1960’tan beri, aşağı yukarı her on yılda bir kendilerine çizdiği kulvarlarda çalışmalar yapmaktadırlar. Chomsky’nin havuzunda yüzmek güvenli, dışarı çıkmak tehlikelidir. Öyle ki kimileri artık Chomsky’i “Dilbilimin Mesihi” olarak görmekte ve ona kayıtsız şartsız biat etmektedirler. Binlerce dilbilimci, söz konusu Chomsky olunca ne akıllarının ne de dilbilimsel sezgilerinin süzgecini kullanmadan onun izinde gitmektedirler. Chomsky bugün sadece dilbilimciler tarafından değil, bütün dünya tarafından efsane bir isim olarak tanınmaktadır. Bir yerlerde birileri dünyanın yaşayan dâhilerini seçmeye kalktıklarında, o listeye Chomsky mutlaka dahil edilmektedir. Bu Chomsky'nin görülen, belki daha doğru bir deyişle, gösterilen yüzüdür. Chomsky'nin ikinci bir yüzü olduğu gerçeği, hiç olmazsa olasılığı, çok az kimse tarafından dile getirilebilmektedir. Chomsky'nin görülmeyen ya da gösterilmeyen yüzünde ne var, diye düşünenlerin çok azı bu düşüncelerini seslendirmeye cesaret edebilmektedir. Chomsky'e yöneltilen eleştirilerin içinde temelsiz, dayanaksız olanları, doğrudan onun Amerikan karşıtı söylemi nedeniyle yapılmış olanları var. Ama eleştirilerin içinde haklı olanları da yok değil. Hatta bu eleştirilerin kimileri Chomsky’nin tahtını sarsacak niteliktedir.
Eğer Chomsky’e dâhi denilecekse, dâhiliği burada, yani bilimselliğinden çok, kendisine politik eleştirilerle sağladığı ünle dilbilimciğini sarsılmaz kılmasında yatmaktadır. Chomsky'nin görünmez yüzüne biraz ışık tutulunca, bu dâhinin tezatlarla dolu bir abide görüntüsüne büründüğü görülüyor.

Sezer, Ayhan, "Chomsky: Dev Küçük Adam (Chomsky'ye Eleştirel Bir Bakış, Bilim ve Ütopya Dergisi]

Hiç yorum yok: