5 Ağustos 2008 Salı

Cesur Yeni Dünya


Cesur Yeni Dünya, Aldous Huxley'in bir romanı, magnum opus'udur. Brave New World romanın özgün adıdır.

Romanın kurgusu Londra'da 26. yüzyılda geçmektedir ve distopik bir atmosfer mevcuttur. Romanda üreme tekonolojisi, öjenik ve hipnopedi (uykuda öğretim) sayesinde toplum değiştirilmiştir. Aslında tanımlanan dünya bir ütopya olarak da gözükebilir, fakat ironik bir ütopya. Zira insanlık sağlıklı, teknolojik açıdan gelişmiş, savaşlar ve yoksulluk yok edilmiştir; tüm ırkların eşit olduğu ve herkesin mutlak olarak mutlu olduğu bir dünya vardır. Fakat, ironik biçimde, tüm bu gelişmeler birey için çok önemli olan birçok değerin yok edilmesi, kaldırılması ile başarılmıştır; aile, kültürel çeşitlilik, sanat, edebiyat, din ve felsefe artık yoktur. Ayrıca salt zevki önüne gelenle seks yapmada ve uyuşturucu kullanımında bulan toplum hazcı (hedonistik) bir topluma dönüşmüştür.

Romanın ismi, Shakespeare'in Fırtına isimli eserinden, perde V, sahne I'deki Miranda'nın konuşmasından alınmıştır:

“ O wonder!
How many goodly creatures are there here!
How beauteous mankind is!
O brave new world,
That has such people in't! ”


Türkçe çevirisi:

“ Bu kadar bunca yakışıklı varlık varıp gelmiş buraya
Ne güzel şeymiş meğer insanlık
Böyle dünyalıları olan
Yaşasın bu yaman, bu cesur yeni dünya ”


Çeviri : Can Yücel

Aldous Huxley romanı 1931'de İngiltere'de yaşarken kaleme aldı. Bu dönemde zaten başarılı bir yazar ve sosyal hicivci olarak tanınmaktaydı. Cesur Yeni Dünya, Huxley'in beşinci romanı ve ilk ütopya (veya anti-ütopya) denemesidir. Kitap, Yevgeni İvanoviç Zamyatin'in Mıy (Biz) isimli kara ütopyası'ndan oldukça etkilenmiştir (Bu kara ütopya George Orwell'in 1984 isimli eserini de etkilemiştir).


Bernard-Marx : Alfa-Artı psikoloğu. Önceden belirlenmiş rollerine seve seve razı olmaları için yetiştirilir ve eğitilirler. Fakat Marx Londra Kulukça ve şartlandırma merkesinde mutsuzdur.Yalnızlık için duyduğu özlem,zorunlu cinsel özgürlüğün bitmek bilmeyen hazlarından duyduğu hoşnutsuzluk,kaçma duygusunu güçlendirir. Bu yüzden eski,ilkel yaşama biçiminin hala sürdürüldüğü az sayıdaki vahşi ayrı bölgelerinden birine yapacağı ziyaret derdine çare olmasa da dönerken beraberinde Londra’ya getirdiği ‘Vahşi', teknik uygarlık’ı farklı bir gözle değerlendirir, onlara neleri kaybettirdiklerini hatırlatır.

John the Savage(Vahşi): Linda ve Thomas’ın oğlu. Savage’ın annesi Yeni Dünyalı olmasına rağmen bir gezide kazara orada unutulmuş ve yine kazara hamile kalıp, Savage’ı doğurmuş. Savage okuyabildiği tek kitap olan Shakespeare derlemesiyle yaşamını biçimlendiriyor, dünyaya ozanca bir algılamayla bakıyor ve sirk maymunu yapılması niyetiyle getirildiği Yeni Dünya’daki saçmalıklara soneler ve oyunlarla karşı durmaya çalışıyor. Ama Eski Dünya’da “ yabancı” olduğu için dışlanan, Yeni Dünya’da ise yaşam alanı bulamayan Vahşinin dünyası bu ağırlığı taşıyamıyor. Önce bir adada inzivaya çekiliyor, sonra da Vahşi, vazgeçiyor… Çünkü Cesur Yeni Dünya’da olmaması gereken şey duygudur.

Epsilon: Okuyup yazamayacak kadar aptaldırlar...O şekilde yetiştirilirler.

Epsilon-Eksi: Ayak işlerini yapmak üzere tasarlanmış olan yarı moronlar

Henry Foster: Hatchery’nin yöneticisi ve Lenina’nın partneri

Lenina Crowne: Beta-Artı Embriyo çalışanı, John’un sevdiği kız

Mustapha Mond:Doğu Avrupa Dünya Kontrollörü, Kader Yönetici asistanı Fanny Crowne: Beta Embriyo çalışanı, Lenina’nın arkadaşı

Benito Hoover: Lenina’nın Alfa-artı arkadaşı, Bernard’dan hiç hoşlanmayan kişi

Helmholtz Watson: Alfa-artı insanı. Duygusal Mühendislik Kolejin de doçent, friend and confidant of Bernard Marx ve John the Savage in güvenip,sırrını paylaştıkları insan, Üretim hatası bir insan (Nesne!)

Linda: John'un annesi, daha öncesinde Londra'da beta-eksi Embriyo işçisiydi

Kothlu: Kiakime ile evli kişi

Yaşlı Mitsima: John’a indian’ı öğreten kişi

Popé: Linda'nın sevgilisi. John’un öldürmeyi denediği kişi

Hiç yorum yok: