10 Eylül 2010 Cuma

Leş yiyiciliğe ne zaman terfi edeceğiz?


Dünyada bütün kıtalara yayılmış tek tür biziz. Bunu yaparken de karşılaştığımız bütün hayvanlar, bitkiler ve doğal sistemlere hâkim olmak için elimizden geleni yaptık. Başardık da. Uzun süredir gezegenin yarısını tarım, ormancılık, hayvancılık, sanayi, konutlaşma, ulaşım gibi ihtiyaçlarımızı gidermek için dönüştürüyoruz. Ama doğanın intikamının geri dönülemez boyutta olacağını söylemek -konuyla ilgili raporlara bakılırsa- felaket tellallığı değil.

Ama bundan kurtulmanın, hiç olmazsa denemenin yolları var. Dünyayı paylaştığımız hayvanlar âlemini bir düşünün ve leş yiyiciler olmasaydı nasıl bir manzarayla karşılaşabileceğimizi getirin gözünüzün önüne. Onlar kendi sistemlerinde dengeyi tuttururken bizim de hayatımızı kurtarıyorlar. Şimdi de sıcak günlerde tükettiğimiz içeceklerin şişelerini, hurdaya çıkan araba lastiklerini, modaya ayak uydurmak için değiştirip eskilerini attığımız cep telefonlarını düşünün. Tonlarca atık. Artık bizim de içimizdeki "leş yiyiciyi" çıkarıp, atıklarımızı yeniden kullanabileceğimizi hatırlamanın zamanı gelmedi mi?

(Yazının tamamı Newsweek Türkiye'de)

Hiç yorum yok: